Herkese merhaba;
Şimdi ilk kez görsel olmadan bir yazı paylaşıyorum.
Umarım sonuna kadar okursunuz.
Kelime hatam, harf hatam, ve cümle bozukluğu varsa affınıza sığınırım.
Keyifli okumalar..
Hayatınızın bir dönemin de diyet mutlaka yapmışsınızdır.
Ya şekerden vazgeçmeye çalışmışsınızdır ya da ekmek yememeye...
Aslında bu çabaların düşünce yapısından kaynaklandığını anlamak uzun zaman alıyor.
En azından ben buna 22 yaşım da idrak edebildim.
Eskiden bu konu da eleştiriye açık olmadığım için konuşamıyordum ama şimdi her lafa gülüp geçiyorum.
Çünkü biliyorum ki artık düşüncemi değiştirirsem her şey olur.
Şimdi yazabiliyor olmak bile benim için mucize olarak sayıyorum.
İtiraf etmesi bile güçken şimdi bu konu hakkın da yazabiliyor olmak müthiş hissettiriyor.
Diyet kelimesi ne kadar itici geliyorsa yaşam stilini değiştirmek o kadar mantıklı geliyor bana.
Yani yok efendim bir tane haşlanmış yumurta, kibrit kutusu kadar peynir, 4-5 adet zeytin, bir dilim kepek ekmeği ile başlayan diyetler zor ve sıkıcı kabul ediyorum.
Hem uygulaması hem de anlaması çok zor.
Siz şimdi çikolatalarla, sayısız zeytinlerle, reçellerle, kızartmalarla kahvaltılar ederken bir an da sınırlama getiriyorsunuz.
Ee beyinde diyor ki ne oluyor bu şekil de bir an da değişim de ne?
Yavaş gelen değişim herkes için en güzeli olan.
Bir an da hayatınız da hiç bir şeyi değiştiremiyorsunuz.
En basit düşünürsek eğer bir bağımlılığınız varsa onu bile yavaş yavaş bırakarak kurtuluyorsunuz.
Şeker, un, tuz, abur cuburlar da bir nevi bağımlılık aslında.
Hayatımın en benimsediğim cümlesi şu; Sana zarar veren insanda olsa nesne de olsa başka bir şey de olsa bırak gitsin. Çünkü sen onlarsız daha iyisin.
Bu cümleyi defalarca tekrarlıyorum.
Biraz bencilce olacak ama bu hayatta en çok kendini düşünürsen mutlusun.
Sen mutluysan çevrende seninle mutlu oluyor.
Eğer kendini kilolu halinle seviyorsan ki sağlık problemin yoksa başkası istedi diye zayıflama mesela.
Ya da çok zayıfsan ve yine sağlık problemin yoksa alma kilo boş ver sen öyle daha mutlusun.
Ama uykunda bile nefes alamıyorsan, yürürken daha çok yoruluyorsan, şeker başlangıcı, kendinde farklı hissettiğin bir şey varsa hemen bir doktora başvurmalısın.
Bu zayıflıkla şişmanlıkla alakası olmayan bir durum.
Çok kilolu olan bir insan tüm sağlık sorunlarını barındırdığını ya da çok zayıf olan insan sağlıklı değildir.
Çevrenin bu düşüncesine aldırmadan kendin için yap.
Eğer bunu tek başına yapamıyorsan bir destek alman en doğru olanı.
Çünkü kendi başına başlamak doğru bir tercih olmuyor genelde.
İyi bir dahiliye uzmanı, iyi bir diyetisyen eğer ihtiyacın olursa iyi bir psikolog ile görüşmen de fayda var.
Sıfırdan başlamak her defasında zor kabul ediyorum.
Ama inan sonu muhteşem.
O kadar güzel ki!
Eğer kendine inanırsan yapamayacağın hiç bir şey yok.
Sen inanıp başarırsan daha güzelsin.
Bu konu ile ilgili bir seri yazabilirim.
İlk yazım bu şekilde.
Kendimce neler yaşadığımı anlatmak istedim.
Bunun ikincisi de üçüncüsü de gelir.
Eğer buraya kadar okuduysan lütfen buradan instagram hesabıma girip yorum bırakır mısın?
İkinci motivasyon yazısında görüşmek üzere.
EBRU Ü.
