İSTANBUL MACERASI || 1

Herkese merhabalar,
Hayatımın en ilginç İstanbul seyahatini sizinle paylaşmak istiyorum.
Kardeşimin mezuniyeti için gitmiştik İstanbul' a.
Aslın da daha uzun kalınacak tatilden Ramazan sebebi ile dönmek zorunda kaldık.
Ama gelişimiz kadar dönüşümüz de olaylar silsilesi ile oldu.
İlk olarak tek şoför gittik. Ehliyetim olmasına ve 3 yıldır aktif kullanmama rağmen sevgili babacığım bana güvenemedi.
Ona buradan selamlarımı yolluyorum:)

Yol da HUZUR OPERASYONU sebebiyle 4 kere jandarma tarafından durdurulduk.
4 yıl boyunca gittiğim geldiğim yollar da hiç bu kadar kontrol noktası olduğunu hatırlamıyorum.
Allah Jandarmanın Polisin yardımcısı olsun zor iş.

Bu yılın ilk İstanbul ziyareti idi bizim.
Kuzenim evlendiği için sık sık gidip geliyoruz.
Aslında daha doğrusu annem sık sık gidip geliyor :D

Yol boyunca dikkatimi çeken mola yerleri vardı.
BERCESTE isimli bu yerler hem gidişte hem de dönüşte karşı karşıya konumlanmıştı.
Hizmetleri, kahveleri, temiz kahvaltılıkları, tuvaletin temiz olması, saygılı personeli gerçekten yol boyunca oluşan stresi yok etmeye yetiyor.
Hepsi işinin ehli insanlar olduğu gerçekten ortadaydı.

Ben yolculuk boyunca hiç bir şey yiyemem.
Uyuyamam üstelik.
Bir de tek şoför olunca babamı uyanık tutmak için de uyumadım :)
Allah tan aracın rahat olması yolu daha da kolaylaştırdı.
Bu arada ben Bolu Dağı' nın bu kadar soğuk olduğunu unutmuşum :D

Neyse efendim biz o gece 4 gibi Gebze' ye vardık.
Orada konakladıktan sonra saat 11 gibi hazırlanıp yola çıktık.
Hava o kadar güzeldi ki !
Bu arada kardeşim MEDİPOL de okuyor yani otobandan gidildiğinde hemen bulabileceğiniz bir okul.
Biz yine de dedik Navigasyonu açalım garanti olsun.
Yazdık konumu girdik filan derken ilerliyoruz.
Ama sürekli aynı yerdeyiz gram ulaşamıyoruz.
Dönüyoruz dönüyoruz Ümraniye taraflarında.
Sonra Boğaziçi Köprüsüne gidip köprüden önce son çıkış yapıyoruz. Bir türlü FSM ve Kavacık' ı bulamıyoruz.
34 plakalı araçları durduruyoruz doğal olarak soruyoruz kimse bilmiyor!
O trafik, araç kalabalığı, her araçta tek insan olması yani o kadar zor ki Allah yaşayanlara büyük kolaylık ve sabır versin.
En son çareyi taksi tutmakla bulduk.
Arabayı bırakalım buraya götürsün bizi nereyse artık.
Sonra durdurduk Taksiyi dedim '' Abi biz Kavacık ta Medıpol Okulunu arıyoruz bir türlü çıkaramadık. Sen önden gitsen biz seni takip etsek? ' Adam tabi kabul etti bir kez daha anladım o zaman İstanbul' un taşının da toprağının da altın olduğunu. Binmediğiniz taksiye para ödüyorsunuz arkadaşlar.
Neyse ki okulu buldukta mezuniyeti sorunsuz e tabi ne kadar sorunsuz olduğu tartışılır atlattık.

Yani bir kez daha o İstanbul' un kalabalığın da yaşanmayacağını anladım.
O trafik, beklemek, işin aceleyse tabelaları karıştırmak, yolların birbirine çıkmaması, U dönüşlerin apayrı yerlerden verilmesi, insan topluluklarının üzerine üzerine gelmesi çekilmez çekilmesi mümkün değil.
Ama şu güzelliği de var şoförleri o kadar saygılı ki ! Adamlar korna kullanmıyor, cam açıp nasıl önüme kırarsın lan! demiyor, geçmene müsaade ediyor ve  sen trafikte bayan şoför olarak saygı görüyorsun.
Bu müthiş bir his.

Aa alışveriş yaptım demeyi unuttum :D
Tabi ki alışverişte yaptım ne kadar olursa o kadar yaptım valla.
Bir sonraki postlar da alışveriş yazılarımı okuyabilirsiniz.

Gününüzün geri kalanı ilkinden güzel geçsin.
SEVGİLER
EBRU Ü.